Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Mevlana Celaleddin-i Rumi’yi, vuslatının 750

yıldönümünde Yad-ı Mevlana ile andı. “Sema Mukabelesi” manası taşıyan özel

anma aktifliği Memleketler arası Mevlana Vakfı ile ortaklaşa gerçekleştirildi. Özel

anma etkinliğinde hümanist niyet yapısıyla tüm dünyayı etkileyen büyük

düşünür Hz. Mevlana, Sema Mukabelesi ile aslına ve geleneğe uygun bir

şekilde anıldı.

VATANDAŞLARDAN YAD-I MEVLANA’YA İLGİ

SDKM Büyük Sahne’de gerçekleştirilen Yad-ı Mevlana özel aktifliğine; Hz

Mevlana’nın 22 jenerasyondan torunu ve Milletlerarası Mevlana Vakfı Yönetim

Kurulu Üyesi Neslipir Çelebi Sayar, Prof. Dr. Nuri Şimşekler ile vatandaşlar

katıldı.

BAŞKAN BÜYÜKAKIN’A TEŞEKKÜR ETTİ

Program öncesinde Prof. Dr. Nuri Şimşekler, konuklar için Yad-ı Mevlana

içindeki ritüelleri anlattı. Konuşmasına Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı

Tahir Büyükakın’a kendilerine yönelik nazik daveti için teşekkür ederek

başlayan Prof. Şimşekler, “Biz buraya 1075 yılında fethedilen ve Selçuklunun

ilk başşehri olan Kocaeli diyarına, Selçuklunun son başşehri olan Konya’dan

geldik. Böylelikle bir manada Selçuklu devrinin en değerli düşünürlerinden

olan Hz Mevlana’nın yetiştiği devri Konya ve Kocaeli ile buluşturmuş olduk”

dedi.

RİTÜELLERİ ANLATTI 

Prof. Dr. Nuri Şimşekler konuşmasında Yad-ı Mevlana içindeki ritüeller

hakkında ayrıntılı bilgi aktardı. Prof. Dr. Şimşekler bilgilendirmesinin ilk

bölümünde Hz Mevlana’nın günümüz beşere yönelik telaffuzları ile evrensel

öğretilerinin günlük hayattaki karşılıklarını lisana getirdi. Hz. Mevlana’nın

başyapıtı Mesnevi’de bilhassa eşrefi mahlûkat olan insanın nasıl olması

gerektiğine dair fikirleri üzerinde durdu. İnsanın unutan, alışan ve

duygusallaşan bir varlık olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şimşekler, “Kuran-ı

Kerimde insan sözünün sıklıkla geçtiğini görüyoruz. İnsanın önemini

buradan da anlıyoruz. Hz. Mevlana da Mesnevi’ de insanı bize en güzel

şekliyle anlatmış” formunda konuştu. Konuşmasında Mesnevi’den bölümler

okuyan Prof. Dr. Şimşekler, “İnsanı Hz. İnsan yapan, çamurdan yaratılan

toprağın paha bulması Allah’ın kendi ruhundan ona üfürmesiyle oldu. Ruh

olarak Allah’tan bir kesimiz. Hz Mevlana da buradan başlıyor felsefesine”

dedi.

YAD-I MEVLANA’DAKİ METAFORİK ANLATIMLARI AÇIKLADI

Konuşmanın ikinci kısmında; konukların izleyeceği mukabeleyi şerifteki

metaforik anlatımlar konusuna açıklık getirildi. Prof. Dr. Nuri Şimşekler, Yad-ı

Mevlana’nın, UNESCO tarafından 2005 yılında Somut Olmayan Kültürel Miras

Listesi’ne alındığını kaydetti. Serilen kırmız postun Hz. Mevlana’yı temsil

ettiğini tabir eden Prof. Şimşekler, “Postun kızıl olmasının nedeni Hz.

Mevlana’nın gün batımındaki kızıllığa denk gelen bir vakitte vefat etmesinden

dolayıdır. Post serildikten sonra ise Itri’nin Hz. Peygamberimiz için yazdığı naat

okunur. Neyin üflenmesi ise yaratılan beşere Allah’ın kendi nefesinden

üflemesini temsil eder” dedi. Bilgilendirmede; dervişlerin birbirlerini

selamlamaları, görüşmeleri ile dört kısımdan oluşan dönmelerinin anlamları

anlatıldı. Siyah hırkanın nefsi, beyaz elbisenin ‘ölmeden evvel ölün” hadisinden

hareketle, kefeni, başlarındaki sikkenin ise mezar taşını temsil ettiğini

kaydedildi.

ASLINA UYGUN SEMA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Detaylı sunumun sonunda sahneye Milletlerarası Mevlana Vakfı Tasavvuf

Korosu geldi. Yapıtların seslendirilmesi ile birlikte Sema Mukabelesine geçildi.

Sema Mukabelesine 15 şahıstan oluşan Mevlevi dervişleri katılarak, semayı

aslına uygun olarak icra etti. Konuklar ise aslına uygun olarak icra edilen

semayı gönüllerde oluşan ilahi bir duygusallıkla izledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı