Bel fıtığına karşı 6 etkili yöntem !

Öksürürken, hapşırırken hatta dişinizi fırçalarken bile bel fıtığının kapınızı çalabileceğini biliyor muydunuz? Bilhassa günümüzde masa başında bilgisayar karşısında uzun müddetli geçirilen saatler ve hareketsiz (sedanter) ömür, fazla kilo ve yanlış duruş durumları kas-iskelet sistemimizin de süratle zayıflamasına ve yıpranmasına yol açarak, hayat kalitemizi vuran bel fıtığına taban hazırlıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu her bel ağrısının bel fıtığı olmadığını, bel fıtığı tanısı konulan hastaların ise yalnızca yüzde 5’inde ameliyat gerektiğini belirterek “Fiziki muayenede hudut tahribatına ilişkin bulgular yoksa öncelikle yatak istirahati, ağrı kesici ve fizik tedavi uygulanmalıdır. Sinir tahribatı olması ya da bu sistemlerin başarısız kalması durumunda cerrahi gerekir” diyor. Tıbbi tedavi yerine farklı formüllere yönelmekten kaçınılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çavuşoğlu, aksi halde kalıcı sakatlanmalar hatta felç meydana gelebildiğini söylüyor. Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu bel fıtığından korunmanın 6 değerli kuralını ve tedavi tekniklerini anlattı, değerli ikazlar ve tekliflerde bulundu. 

Duruş durumunuza dikkat edin!

Yere, diz düzeyinden aşağıda bir tabureye, alçak tuvalete ya da ayağınızın temas etmeyeceği oranda yüksek bir sandalyeye oturmayın. Otururken bel boşluğunu doldurmak için belinizin gerisini ufak yastıkla kesinlikle destekleyin. Katiyetle yere uzanmayın. Kendinizi bir anda yatağa atmaktan kaçının! Yatağa girerken evvel yatağa oturup sonra yatış konumunu alın; kalkarken de evvel yan dönüp, bacaklarınızı yere uzattıktan sonra kalkın. 

 Eğilirken, üst uzanırken kesinlikle bu kurala uyun!

Yere eğilirken belinizden değil, diz ve kalçalarınızdan bükülün. Örneğin; bir damacanadan su doldururken ya da yerden bir cisim kaldırmak gerekirse muhakkak belinizden eğilmeyin, çömelin, cismi gövdeye yaklaştırıp, bu formda doğrulun. Üste uzanmanız gerekiyorsa ayaklarınızın altına kesinlikle bir merdiven yahut tabure koyun. Aksi taktirde her iki durumda da belinizdeki kaslara yüklenme sonucu ani bir travma gelişebileceği üzere vakitle belinizdeki kasınız zedelenerek de bel fıtığı gelişebilir. 

  Tek tarafa yüklenmeyin!

Ağırlık taşırken iki elinize eşit yük almaya ihtimam gösterin. Çok ağır eşya taşımaktan kaçının. Elinizdeki poşetleri ya da yükleri gövdenize yakın iki elle taşımaya dikkat edin zira elinizdeki poşetleri ya da eşyayı gövdenizden ne kadar uzak kaldırırsanız belinize olumsuz tesiri o kadar fazla olur, bel fıtığına taban hazırlar. Bir cismi itmek yahut çekmek gerekirse öncelikle bundan kaçının, şayet kesinlikle yapmak gerekiyorsa yalnızca itin, katiyen kendinize çekerek sürüklemeyin. 

 İdeal kilonuzda olun

 Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu fazla kilonun bel fıtığına davetiye çıkaran en kıymetli etkenler ortasında yer aldığını belirterek, ülkü kiloda olunmasının son derece değerli olduğunu söylüyor. Kilo verme sürecinde ise dikkatli olmak gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çavuşoğlu “Kiloluysanız kesinlikle sağlıklı bir halde kilo vererek ülkü kilonuza kavuşun. Süratli kilo verme kas kitlenizde daha çok kayba neden olacağından, omurgaya dayanak olan kas hacminiz azalır ayrıyeten sistemik rahatsızlıklara neden olabilir” diyor. 

 Düzenli idman yapın

 Öncelikle kesinlikle her 20 dakikada bir oturduğunuz yerden kalkın ve belinizi rahatlatın. Günümüzde bilgisayar karşısında uzun saatler geçirilmesi ve spordan uzak, hareketsiz (sedanter) hayat usulü nedeniyle bel ve etrafındaki kaslar zayıflarken, bel fıtığı gelişme riski artıyor. Bu nedenle kesinlikle tertipli idman yapmaya vakit ayırın. Yüzme, pilates, haftada en az 3 gün olmak üzere birer saatlik tempolu yürüyüş üzere omurgaya dost olan antrenmanlar karın ve sırt kaslarınızı güçlendirip fıtık riskinden uzaklaştırır.

  Topuklu ayakkabıdan kaçının

Ayakkabı seçiminde yalnızca görselliğine aldanmayıp omurga ve bel sıhhatini destekleyecek ayakkabı giymeye ihtimam göstermek, gerekirse tabanlık kullanmak gerekiyor. Bilhassa yüksek topuklu ayakkabıların bel ve kalça sıhhatinde önemli problemler oluşturabildiğini, vakitle belde ortaya çıkabilecek yapısal bozulmalarla birlikte bel fıtığına da yer hazırlayabildiğini belirten Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu “3 santimden daha yüksek topuklu ayakkabının sık kullanımından kaçınılmalıdır. Bilhassa yüksek topuklu ayakkabıyla ağır bir cisim taşınmamalıdır.” diyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı