Bu kanseri aşı ile önlemek mümkün!

Son yıllarda görülme sıklığı giderek yaygınlaşan Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri, dünya genelinde 45 yaş altı bayanlarda en fazla karşılaşılan ikinci kanser çeşidi olarak karşımıza çıkıyor. Her yıl ülkemizde yaklaşık 2 bin, dünya genelinde ise 500 bini aşkın bayana rahim ağzı kanseri tanısı konulduğunu belirten Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Kolu Lideri ve Acıbadem Maslak Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör “Rahim ağzı kanserinin yüzde 99 nedeni cinsel yolla bulaşan HPV virüsüdür. Rahim ağzı kanseri bu virüsle enfekte olduktan 10-15 yıl sonra meydana gelebilir. Lakin bu kanserin etkeni bilindiği ve aşısı da olduğu için aşı ile korunmak mümkündür. Aşılar sadece bayanlara değil, 9-45 yaş ortasındaki tüm çocuklara, bayanlara ve erkeklere yapılmalıdır” diyor. 

Rahim ağzı kanseri aşı ile önlenebilen tek kanser tipi olsa da günümüzde hala toplumsal farkındalığın son derece düşük olması münasebetiyle teşhiste çok geç kalınabildiğini ve kanser tanısı alan hastaların yaklaşık yarısının hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Mete Güngör “Oysa aşı ile bu ölümcül kanserden korunmak mümkün. Artık bu kanserden insanların ölmemesi gerekir” diyor. Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör, Ocak Ayı Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada, Rahim Ağzı Kanseri hakkında bilinmesi gereken 5 değerli noktayı anlattı, değerli ihtarlar ve tekliflerde bulundu. 

Cinsel yolla bulaşıyor!

HPV virüsünün dışarıdan bakıldığında hiç belirti vermediğini lakin bu virüsle enfekte bir bireyden cinsel yolla bulaşabildiğini belirten Prof. Dr. Mete Güngör şöyle konuşuyor: “Rahim ağzı kanserine yol açan HPV virüsü yalnızca bir bireyle ve bir kez cinsel münasebet olsa da bulaşabilir.  Dolayısıyla cinsel bağı olan her bayanda HPV enfeksiyonu ve rahim ağzı kanseri görülebilir. Lakin her virüsü alan kişi kanser olmuyor, yalnızca yüzde 1’i bundan etkileniyor. Bazen virüs uzun yıllar hücrelerin içinde sessizce durur ve HPV testi yapılmadıktan sonra varlığı bilinmez. Lakin virüsle enfekte olduktan yaklaşık 10-15 yıl sonra ortaya çıkabilir.”

Üç yılda bir smear testi şart!

Rahim ağzı kanserinin tarama formülleri sayesinde erken teşhisi hayat kurtarıyor. 21 yaşından itibaren hekiminiz farklı bir görüş belirtmedikçe üç yılda bir smear testi yaptırmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Mete Güngör “30 yaşından sonra HPV testi smear testine eklenerek yahut tek başına beş yılda bir yapılıyor. Daha sık aralıklarla smear testi yaptırmak ise teşhis koyma talihini artırmadığı üzere gereksiz biyopsi süreçleri yapılmasına neden olabilir. HPV testinin müspet gelmesi ve smear testinin bozuk gelmesi durumunda biyopsi yapılarak kanser olup olmadığı tespit edilir” diyor. 

 HPV aşısı ömür uzunluğu koruyor

HPV aşılarının 15 yaşına kadar yaptırılması durumunda toplam 2 doz, 15 yaşından sonra yaptırılması durumunda ise toplam 3 doz olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Mete Güngör “Sonrasında bir daha tekrarlanmasına gerek yoktur. Aşılar, içinde bulunan HPV tiplerine karşı ömür uzunluğu müdafaa sağlar. HPV enfeksiyonu geçirmiş olsun olmasın 45 yaşına kadar herkese yapılabilir. Aşı tedavi edici değildir yani mevcut HPV enfeksiyonunu tedavi etmez, korunmak için yapılır” diyor. 

 İleri evrede belirti veriyor!

Son derece sinsi hareket eden rahim ağzı kanseri erken periyotta hiçbir belirti göstermeyebildiğinden, nizamlı jinekolojik muayeneye gitmeyen, smear testi ve HPV testi yaptırmayan şahıslarda teşhis sıklıkla ileri evrede koyulabiliyor. En sık müracaat nedenleri vajinal kanamalar, vajende doluluk yahut kitle hissi, vajinal akıntılar ve ağrılı cinsel ilgi oluyor. Kanamalar cinsel münasebeti esnasında olabileceği üzere sonrasında damla biçiminde ve makus kokulu bir akıntıyla görülüyor.

Bel, bacak ve kasık ağrısına yol açabiliyor!
Tümörün üst rahim içi boşluğuna, vajinaya ve yanlarda pelvik duvara yayılabildiğini, mesane ve rektumu da direkt işgal edebildiğini bu durumda kabızlık, kanlı idrar, vajenden idrar yahut dışkı gelmesine yol açabildiğini belirten Prof. Dr. Güngör pelvik duvar yayılımına bağlı olarak da; bacak ağrısı, şiddetli bel ve kasık ağrıları görülüp ödem ortaya çıkabildiğini söylüyor. Rahim ağzı kanseri çoklukla orta ve ileri yaş bayanlarda görülse de, artık genç yaşlarda da sık görülür hale geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Güngör bu nedenle jinekolojik denetimlerin aksatılmadan yapılmasının hayat kurtarıcı olduğunu vurguluyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı