13. Kocaeli Kitap Fuarı binlerce ziyaretçisini ağırlarken, Türkiye’nin gündemindeki isimler de söyleşileriyle kitapseverlerle buluşuyor. Bu kapsamda Gazeteci Hakan Çelik, “Türkiye ve Dünyanın Gündemi: Fırsatlar, Riskler, Yeni Olgular bahisli söyleşisi ile değerli açıklamalarda bulundu. Gazeteci Çelik, Akçakoca Salonu’nda düzenlenen söyleşisinde, “Coğrafyamızın mukadderatını değiştiremeyiz” tabirini kullandı. Tekrar tıpkı salonda “21. Yüzyılın Muvaffakiyet Becerileri” bahisli söyleşisi ile kitapseverlerle bir ortaya gelen akademisyen ve müellif Bahar Eriş de, çocuklarımızı sporla, sanatla ve tabiatla tanıştırmanın 21. Yüzyılın en kıymetli vazifelerinden olduğunu aktardı.

 

“HER TARAFTAN GÜÇLÜ OLMALIYIZ”

Ülkemiz coğrafyasının bir insanı olarak, yakın komşularımızda hala kan akmasından ötürü çok üzüldüğünü söz eden Gazeteci Hakan Çelik, Akçakoca Salonu’nda düzenlenen söyleşisinde şunları aktardı; “Dünyanın en problemli üç ülkeye sonu olan bir ülkeyiz. Bizim coğrafyamızdaki bu mukadderatı değiştirmemiz neredeyse imkânsız. Bizim coğrafyamız hem fırsatlar yaratan hem de riskleri barındıran bir özelliğe sahip. Bu noktada her istikametten çok güçlü olmamız lazım” dedi.

 

“KENDİNİ GELİŞTİREN İNSANLARA GEREKSİNİMİMİZ VAR”

Ülkemizin muhakkak bir istikrar çizgisinde olduğunu lisana getiren Çelik,”Ama bence bu kâfi değil. İçinden geçtiğimiz bu vakitte kendilerini geliştiren, uygun eğitimli insanlara ve rekabet ortamına ayak uydurabilecek isimlere gereksinimimiz var. Göç kadar değerli bir sorun olan beyin göçünü burada konuşabiliriz. Genç beşerler geleceklerini öteki bir ülkede değil de kendi ülkemizde kurmasına ikna etmemiz lazım. Onları keyifli etmemiz lazım” dedi.

 

“KENDİNİZİ YETERLİ ANLATMANIZ GEREKİYOR”

Konuşmasına devam eden Çelik, “Zamanı çok âlâ kıymetlendirmekten öteki bir dermanımız yok. Maalesef birinci yüzde eğitim kurumlarımız yok. Bu da temel konularımızdan birisi. En tehlikeli şeylerden birisi ise vasatlık. Bu vasatlık çemberinden kendimizi kurtarmamız lazım. Yaptığımız işlerden keyif almamak bizi ikilemler içine sokuyor. Yaptığımız işi ya en yeterli biçimde yapmak ya da farklı bir şey yaparak bir fark ortaya koymamız lazım. Ayrıyeten yalnızca uygun olmak yetmiyor. Kendinizi güzel anlatmanız gerekiyor. Dünyadaki meselelere karşı Birleşmiş Miletlerin kâfi olamadığı ortaya çıktı. Ülkemiz de bu durumu lisana getirerek kıymetli bir işi yerine getiriyor. Yalnız bu mevzuyu lisana getirirken, ülkemiz olarak kendi içimizdeki kimi aksiliklere karşı uygun tahlil yolları bularak inandırıcılığımızı artırmamız gerek” tabirlerini kullandı. 

 

“DEĞİŞEN VE MUĞLAK BİR ÇAĞ”

Çocuklarda yetenek gelişimi ve üstün zekâ üzerinde ağırlaşan, eğitimci ve muharrir Bahar Eriş ise, “21. Yüzyılın Muvaffakiyet Becerileri” bahisli söyleşisinde değerli açıklamalarda bulundu.  21. yüzyılda yaşamanın birçok özelliğe sahip olduğunu Eriş, ”Değişken, muğlak bir çağdan bahsediyoruz. Tıpkı vakitte ömürlerin çok arttığı bir çağdan bahsediyoruz. Lakin uzayan ömürlerin daha fazla kayıp, daha fazla geçişler yaşayacağını unutmamamız lazım.  Mesela yeni doğan çocukların bu süreçte en az 5 kere iş değiştirecekleri öngörülmekte. Bu nedenle çocuklarımızın ceplerine aldıkları marifetler, yetkinlikler çok önemli” dedi.

 

MUHAKEME BECERİSİ

Çocuklarımıza ekranla buluşturma yaşını ne kadar ileriye alırsak o kadar karlı olacağımızı hatırlatan Eriş, söyleşisine şöyle devam etti;” Çocuğumuzun her şeyden evvel eleştirel düşünmeye alıştırmalıyız. Evladımız, durup bir dakika bu mantıklı değil diyebilecek. Muhakeme hünerine sahip olabilecek. Hayat maharetleri dediğimiz esneklik kavramı da değerli. Hayat müddeti uzaması nedeni ile düşüp kalkmayı öğrenmemiz lazım. Çocuğumuza esneklik kazandırmamız lazım. Mesela birtakım zorluklarda, kendi başlarına tahlil yolları bulmalarına fırsat vermeliyiz. Çocuğumuzu izleyip uğraş etmesini sağlamalıyız. İşte o vakit çocuğumuzun kendi kapasitesini ortaya çıkarırız” dedi. Eriş konuşmasının son kısmında çocukları sanat, tabiat ve spor ile buluşturmaları gerektiğini kelamlarına ekledi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı