Daha uygun bir eğitim, daha âlâ bir iş, daha uygun bir meslek üzere bitmek bilmeyen koşturmacanın insanı yıpratıp yorduğunu lisana getiren Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, tükenme sürecine girmeden, kişinin kendini bu çok süratli dönen ömür çarkının döngüsünden kurtararak, ‘kendine, kendin ile baş başa kalma fırsatı’ vermenin ehemmiyetine işaret etti.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, günlük hayatın koşturmacası ve gerilimi içerisinde insanın, kendisi ile baş başa kalma isteğinin arttığını ve hatta bunun bir gereksinim haline geldiğini söyledi.

Günümüz kaidelerinin, keyifli ve huzurlu bir hayattan çok muvaffakiyet odaklı bir hayatı zorladığını da lisana getiren Öztekin, şöyle devam etti:

“Daha âlâ bir eğitim, daha yeterli bir iş, daha düzgün bir meslek. Daima daha fazlası, daima daha üste. Hiç bitmeyen amaçlar, sorumluluklar, hayaller. Vakit ile yarışmak, rekabet ortamında öteki beşerler ile devamlı bir yarış halinde olmak.

Bu bitmek bilmeyen koşturmaca insanı yıpratır, yorar. Bedensel ve ruhsal olarak tüketir. Burada yapılması gereken, bu tükenme sürecine girmeden, kendini bu çok süratli dönen ömür çarkının döngüsünden kurtararak, ‘kendine, kendin ile baş başa kalma fırsatı’ vererek dışsal seyahatten içsel seyahate geçiş sağlamaktır.”

Tek başına ömür sürmek uygun gelebiliyor

Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, toplumdan izole bir halde tek başına bir ömür sürmek olarak tanımlanan ‘inziva’ya dikkat çekerek, inzivanın tıpkı vakitte manevi ve spiritüel hedef da taşıyabileceğine vurgu yaptı.

Öztekin, Budizm’de, tek ilahlı dinlerde, tasavvufi ekollerde inzivaya çekilmeye sıkça rastlandığını tabir ederek, şunları söyledi:

“Tabii dini temelde inzivanın emeli dünyadan ve insanlardan uzaklaşarak ruh ile vücut, unsur ile mana, dünya ile ahiret ortasındaki dengeyi sağlayıp, yaratıcıya daha yakın olmak, alakayı daha derinleştirmek gayelidir. Belirli vakit diliminde ve belirli kurallar içerisinde gerçekleştirilir ve sonlandırılır. Hedef, ömrünün sonuna kadar dünyadan ve insanlardan uzak bir hayat değildir. Bu durum dini açıdan da istenilen bir durum değildir. Bedelli olan, halkın içerisinde yaşarken âlâ kul olmayı becerebilmektir.”

Bedensel ve ruhsal sıhhati koruyabilmek için inziva

İnzivanın bugünkü hayatta dini ritüellerden farklı olarak uygulanma hedeflerine değinen Öztekin, “İnsanlar makul bir mühlet ömrün yıpratıcı, yorucu, günlük ve ağır çalışmalarından uzaklaşarak, bedensel ve ruhsal sıhhatlerini koruyabilmek, güçlerini tekrar toparlayıp hayatlarını güçlü bir formda devam ettirmeye çalışıyor.” dedi.

Bu hedefle kümelere yönelik birçok tertip da düzenlendiğini belirten Öztekin, bireye özel nefes tahlili, gerçek ve doğal nefes teknikleri üzere nefes terapileri, uzmanlar eşliğinde fotoğraf, müzik, dans, heykel, tiyatro ve el sanatları üzere sanat terapileri , yetişkinlere yönelik, içsel seyahat, zihin-beden bütünlüğünü ele alan oyun terapileri, şimdiki vakit farkındalığı ve anda kalabilmek için yapılan mindfulness uygulamaları, yoga inzivaları, meditasyon, şamanik inzivalar, reiki, bioenerji, theta healing, tai chi üzere güç çalışmaları, detoks kampları ve tabiat yürüyüşlerini örnek olarak gösterdi.

Toplum ile aramızdaki ilişkiyi daha sağlıklı bir biçimde kurmamız önemli

Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, bugünkü hayatın en kıymetli ve tesirli faktörü olan uyaran ve uyarıcıların, bireylere ne yapması gerektiğini devamlı hatırlatıp dayattığını anlatarak, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bombardımana tutulan bilinçaltımız açık ve örtülü bildiriler ile dolup taşar. Bu durum, kendimizden geriye kalanı görmemizi zorlaştırır. İşte tam bu noktada inziva gerekli ve faydalıdır. Bir adım geriye çekilerek toplum ile ortamıza aralık koymak, açık bir zihin ile toplumun gürültüsünden uzaklaşarak derinlerde gömülü kalan ve gün yüzüne çıkamayan benliğimizi canlandırır. Birebir vakitte toplum ile aramızdaki ilişkiyi daha sağlıklı bir halde kurmamıza imkan sağlar.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı