Bu hafta sonu yapılacak Yükseköğretim Kurumları İmtihanı (YKS) için geri sayım başladı. 17 Haziran Cumartesi günü yapılacak YKS’nin birinci oturumu Temel Yeterlilik Sınavı’na (TYT) 3 milyon 527 bin 463, 18 Haziran’da yapılacak olan ikinci oturum Alan Yeterlilik Sınavı’na (AYT) 2 milyon 573 bin 136 ve üçüncü oturum olan Yabancı Lisan Testi’ne ise (YDT) 338 bin 14 üniversite adayının girmesi bekleniyor.  

Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Ruhsal Danışmanlık Kısmı öğretim üyesi Prof. Dr. Nilüfer Şehriban Özabacı, ağır ve yorucu bir hazırlık sürecinin akabinde imtihan heyecanı yaşayan öğrenciler ve ailelerine tekliflerde bulundu. 

 “Yeni Başlangıçlar için Umut”

Şubat ayında yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli sarsıntılar nedeniyle, sarsıntı bölgesinde imtihana hazırlanan gençlerin, öğretmenlerin ve velilerin hayatının büyük ölçüde değiştiğini anımsatan Özabacı, ülke genelinde pek çok kişinin de ömrünün etkilendiğini belirtti. 

Birçok genç ve aile için yeni bir başlangıç yapabilmek emeliyle bireylerin umutlarının bu imtihana bağlanmış olabileceğini belirten  Özabacı, “Sınav bütün bu yaşantılar içinde unutulmuş olsa da insanların tabiatı gereği kendilerini ayakta tutabilmek, geleceğe ait bağlarını daha güçlü hale getirmek açısından bir araç olarak da manalı bir yer edinmiş olabilir” dedi. 

Bütün bu yaşananlarla birlikte imtihanın gençlerin bundan sonraki hayat planlarını büyük ölçüde etkileyeceğini anımsatan Özabacı, “O nedenle YKS imtihanına bilgi birikimini en uygun halde sunacak biçimde girmek için ruhsal, duygusal, fizikî ve zihinsel olarak hazırlıklı olmak yerinde olacaktır” diye konuştu. 

“Geçen Yıllardaki Sorulara Bakın”

Sınava hazırlık sürecinin yanı sıra imtihan sırasında yapılacakların da kıymetli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özabacı, kelamlarını şöyle sürdürdü:
 “Sınavdan evvelki hafta genel tekrar yapıp, deneme imtihanı çözmek, geçmiş yıllarda çıkan sorulara bakmak öğrencilerin imtihan performanslarını, itimat hislerini ve motivasyonlarını olumlu istikamette etkileyecektir. Evvelki son birkaç yıl imtihanlarda çıkmış olan soruları çok güç olmayan kaynaklardan incelemek, çözmek öğrencileri daha da güçlü kılacaktır.”

“Dinlenin ve Uyku Nizamını Oluşturun” 

Son bir haftada dinlenmenin de ehemmiyetine vurgu yapan Prof. Dr. Nilüfer Özabacı, şunları kaydetti: 

“Çalışmak kadar dinlenmek sevilen, güzele giden faaliyetlere vakit ayırmak gençleri güçlendirmek, motivasyonu arttırmak açısından çok daha kıymetlidir. Çalışma ve dinlenme vakitleri istikrarlı bir biçimde düzenlenmelidir. Uyku da bu dinlenme süreci içinde en değerli kaynaklardan biridir. Uyku sisteminin sağlanması zihinsel performansı olumlu istikamette tesirler. İmtihana hazırlanan gençlerin yalnızca imtihandan evvelki gece değil çok daha evvelden uyku tertibini sağlamaları gerekir. İmtihan sabahı zinde uyanabilmek ve erken kalkabileceği bir tertip uygulamak yerinde bir karar olur.” 

“Huzurlu Bir Ortam Oluşturun”

Sınava hazırlanan gençlerin kendilerini huzurlu, rahat hissetmelerinin değerini vurgulayan Prof. Dr. Özabacı, bunun hem kendi iç huzurları hem de toplumsal etraflarıyla olan bağlantılarıyla ilgili olduğunu lisana getirdi. Özabacı, şu tekliflerde bulundu: 

“Sınava daha dingin, rahat ve huzurlu girebilmek için gençlerin yakın etrafları ile tartışmaya girmekten kaçınarak söylenen tavsiyeleri dikkate alarak, kendisine uygun bir hale getirerek uygulayabilir olmaları rahatlatıcı olabilir. Desteklendikleri hissini daha fazla yaşayabilmeleri için güvendikleri şahıslarla korkularını, dehşetlerini, umutlarını, hayallerini paylaşmaları inançta hissetmelerine yardımcı olacaktır. Alışılmış ki bu süreçte ailelerin de çocuklarına eşlik ederek nasıl yardım edeceklerini sorgulamaları hatta çocukları ile arkadaşça, sakin ve destekleyici paylaşımlarda bulunmaları çok rahatlatıcı olacaktır.  Olumlu kanıları zihninden uzaklaştırmamak âlâ gelen rahatlatan niyetleri umut veren gelecek hayallerini vakit zaman düşünmek destekleyici olacaktır. Huzuru kaçırabilecek, konuşmalar, şahıslar, haberler olduğunda olumsuz etkilenmemek için ortamdan uzaklaşmak yerindedir. İmtihanla ya da imtihan bahisleriyle ilgili gençler kendilerine ait önyargılar oluştuğunda bu önyargıların yerine olumlu hisleri ve fikirleri ön plana getirmek güçlendirici olacaktır.” 

“Son Gün Soru Çözmeyin”

Son gün soru çözülmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Nilüfer Özabacı, huzurlu, keyifli aktivitelerde bulunmanın, hafif tempoda yürüyüş ve antrenman yapmanın rahatlatıcı olacağını kaydetti. Özabacı, imtihandan günler evvel nefesi düzenlemenin motivasyonu ve performansı destekleyeceğini söz ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü: 

“Üniversite adayı öğrenciler, 10-15 saniye gerisine rahatça yaslanarak burnundan derince nefes alıp ve aldığı nefesi bir ölçü içinde tutarak ağzından yavaşça verdiği nefes çalışmaları büyük ölçüde rahatlatacaktır. Hatta imtihan anında gergin hissettiği vakitler da nefesine odaklanarak kendini rahatlatabilmelidir.   İmtihan müddetince morali bozulduğunda, konsantrasyonu dağıldığında ve yorgunluk hissettiğinde nefes idmanlarını yapmaya devam etmelidir. Bu imtihan geleceğiniz için değerli bir imtihandır lakin telafi edilemez değildir. Lütfen bunu her vakit kendinize hatırlatın. Başarılı ve umutlarınızın gerçekleştiği bir geleceğiniz olsun”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı